|
| Yazar |
 Konu  |
|
thakki1
Seçkin Üye
Turkey
İleti 1577 |
 İletim - 17/12/2003 : 16:33:12
|
white, ceyhun, ve rappier yoldaş oldunuz 5 dakkada bende shadow'u yalnız bırakmıyim bari...
----------------------------------------------------------------------
Dörtnala giden atının yere yığılmasıyla sert bir şekilde yuvarlandı, kendini toparladıktan sonra, atını kontrol etti, at çatlamıştı. Yürüyerek devam etmeliyim diye düşündü. Sonra kaç saattir at üzerinde bu şekilde yol aldığını düşündü. Peşinden gelenlerden kurtulmuş olmalıydı. Nedenini bilmediği bir sebeb yüzünden saldırıya uğramış ve esir edilmişti. Tanımadığı düşmanlarının bir anlık dikkatsizliğinden yararlanıp kaçırdığı atla epeyce yol katetmişti. Gökyüzünde parlayan aya bakarak, yarım gündür yoldayım diye düşündü. Birden bir ses duydu ve saklandı. Karşı taraftan gelen bir atlı gördü. Tanımadığı düşmanları gibi giyinmemiş olsada tedbiri elden bırakmadı ve saklanmaya devam etti. Siyah pelerinine sarılmış bir yabancı yaklaşırken dikkat ettiği ilk şey, atın iki yanından sarkan uzun kılıçlardı. Bir savaşçı olmalıydı. Olası bir çatışmada hiç şansı olmadığını anladı. Yanında ufak bir bıçak dahi yoktu ve esir alınırken girdiği çatışmada kolundan yaralanmıştı. Siyah pelerinli esrarengiz yabancı saklandığı yerin önünden geçerken mırıldandı:
-az kaldı kızım biraz daha gayret....
|
KIBRIS TÜRKTÜR TÜRK KALACAK, DENKTAŞIN YANINDAYIZ,
MÜNGKE TENGRİYİN KÜÇÜDÜR! KIBRIS TÜRKÜNDÜR
ÇİNDE KIRKBİR ÇERİYLE İHTİLAL YAPAN KİMDİ
PEKİ O USLANMAZ KAN HANGİ BEDENDE ŞİMDİ
ŞÜKÜR Kİ BİZDE TANRIM...
GÖKTE TANRI YERDE BİZ..
YERLE GÖK ARASINDA DİZ KIRIP YURT SALAN BİZ...
TAŞ KIRILIR TUNÇ ERİR!
FAKAT TÜRKLÜK EBEDİDİR... |
 |
|
|
shadowwalker
Seçkin Üye
Turkey
İleti 637 |
İletim - 17/12/2003 : 17:57:53
|
yorgunluk ve uykusuzluk bütün vücüdünü sarmış olsada savaş alanlarında senelerin kazandırdırdığı içgüdüsü izlendiğinin haberini verdi. aslında kendisini uyaranın göz ucuyla gördüğü ilerdeki kıpırdanmamı yoksa içgüdüsümü olduğundan emin değildi. yorgunluk ve uykusuzluk belkide sandığından daha fazla etkili olmuştu. yinede kendi kendine kızdı ve tedbirsizlik ettiği için kendisini hafifçe azarladı. bu saatte belkide bir hırsız üzerindeki değerli birkaç parça eşyayı alabilmek için pusu kurmuştu. savaşa hazır bir şekilde pusu için oldukça uygun olan kayanın yanından geçti. beklediğinin aksine saldırıya uğramamıştı. braz ilerledikten sonra atını durdurdu. bir günden az bir yolu kalmıştı ancak gölgenin biraz daha zorlanması demek atın ölümü demekti. biraz merak birazda mecburiyetten burada konaklaması gerekecekti. yavaşça yan gözle az önce fark ettiği yabancıyı süzüyordu. normal bir insan için belki gizlenmesi yeterliydi ancak yarı-elf gözleri yabancının bütün ayrıntılarını -saklandığı yerin izin verdiği ölçüde- görebiliyordu. yabancının üstü başı perişan bir haldeydi. açlık ve yorgunluktan yanakları içeri göçmüştü ve yüzünde beliren korku çizgileri rahatlıkla okunabiliyordu. bir yandan küçük bir ateş yakarken diğer yandanda izlemeye devam etti.
-istersen artık saklandığın yerden çık. sana bir zarar vermem. biraz yiyeceğim var istersen paylaşırız sanki ihtayacın var gibi görünüyor...
yabancı sanki kendisine seslenilmemiş gibi olduğu yere iyice sinmişti. bu sefer doğrudan yabancıya dönerek seslendi.
-sana söylüyorum. etrafta başka kimseyi görüyor musun? |
The closer you get to the meaning,the sooner you know that you're dreaming... |
|
|
|
whiteraistlin
Seçkin Üye
Turkey
İleti 330 |
İletim - 17/12/2003 : 21:41:28
|
Rappier ve serseri Black'in söylediklerini düşünürlerken, Black ortalığı incelemeye başladı. Warg'lar, yani normak bir kurttan daha zeki, daha güçlü ve daha kötü dev kurtlar, üstlerine sadece tek ırk kabul ederlerdi: Goblin'ler.
Korkak bir doğaya sahip Goblin'ler, nasıl böyle büyük bir kasabaya saldırabilmişlerdi?
Ve daha da önemlisi, nasıl galip gelmişlerdi?
Delirmek üzereydi-okuldaki tüm derslerde, iki olay arasında bir mantık ilişkisi kurmuşlardı. Veya olay-kanıt ilişkisi.
Burada bir savaş olduğundan bile emin değildi Black.
Eğer savaş olmuşsa, ölüler neredeydi?
Eğer savaş olmuşsa, sağ kalabilenler neredeydi?
Eğer savaş olmuşsa, silahlar, zırhlar neredeydi?
İzler neredeydi? Bir tane bile ayak izi yoktu. Bulabildiği tek şey, bir kılıç ve bir ayak iziydi. O kadar...
Belki kasabaya gitmeden önce burayı adamakıllı araştırmalıydı.
Ancak, onu okuldaki tüm büyü turnuvalarında birinci yapan, bir çok maceradan sağ çıkmasını sağlayan içgüdüsü, ona, bu savaşın sırrının serseride yattığını söylüyordu.
Kollarını tekrar kavuşturdu ve sabırla beklemeye başladı.
|
|
|
|
thakki1
Seçkin Üye
Turkey
İleti 1577 |
İletim - 17/12/2003 : 23:41:49
|
İki kez yinelenen sesle irkildi, farkedilmişti ama nasıl?
Yavaşça saklandığı kayanın arkasından çıktı ve yabancıya doğru yürürken seslendi:
-düşman değilim ve yemeğe ihtiyacım olduğu doğru.
Ateşin yanına yaklaşarak oturdu, bir yandan ısınmaya çalışıyor bir yandan da yabancının ikram ettiği yemeği yiyordu. İlk başta yemeğin zehirli olabileceğini düşünsede, yabancının onu alt etmek için buna bir ihtiyacı olmadığını düşünerek, ikram edilen yiyeceği kabul etmişti.
-Adım Motun dedi ve devam etti nerde olduğumuz hakkında bir fikrin varmı...
|
KIBRIS TÜRKTÜR TÜRK KALACAK, DENKTAŞIN YANINDAYIZ,
MÜNGKE TENGRİYİN KÜÇÜDÜR! KIBRIS TÜRKÜNDÜR
ÇİNDE KIRKBİR ÇERİYLE İHTİLAL YAPAN KİMDİ
PEKİ O USLANMAZ KAN HANGİ BEDENDE ŞİMDİ
ŞÜKÜR Kİ BİZDE TANRIM...
GÖKTE TANRI YERDE BİZ..
YERLE GÖK ARASINDA DİZ KIRIP YURT SALAN BİZ...
TAŞ KIRILIR TUNÇ ERİR!
FAKAT TÜRKLÜK EBEDİDİR... |
|
|
|
shadowwalker
Seçkin Üye
Turkey
İleti 637 |
İletim - 18/12/2003 : 02:20:36
|
-bladesong kasabasına bir günden daha yakın bir uzaklıktayız.
yabancı yarı çekingen bir tavırla kayanın ardından çıktıktan sonra biraz şüpheyle yemeği kabul etmişti ve şimdi ilk halinden çok daha iyi görünüyordu. şüpheci hali ortadan kaybolmuştu. Motun diye düşündü. yüzü sanki bir yerlerden tanıdık gibi geliyordu. isimde hiç yabancı değildi sanki. yinede daha önce hiç karşılaşmadıklarından emindi. daha önce görmüş olsaydı hatırlardı mutlaka. o hatırlamasa Motun hatırlardı.
sıkıntılı bir şekilde atı gölgeye baktı. hayvanın nefesleri ritmik bir şekilde duyuluyordu. ayakalrı üzerinde derin bir uykuya daldığı belliydi. hayvan bu kadar derin uyuduğuna göre görevini geciktirme pahasına kampı kurması iyi olmuştu. ama şimdi yeni yoldaşıyla ilgilenmesi gerekiyordu. öncelikle kim olduğundan başlayarak...
-benim adımda Gildor Nenhelma. kraliyet ordusunda görevli bir askerim.
son sözlerinin tepkisini görmek üzere gözlerini Motunun yüzüne çevirdi. belkide bir kanun kaçağıydı. kralın askeri olması karşısında nasıl bir tepki vereceğini beklemeye başladı. |
The closer you get to the meaning,the sooner you know that you're dreaming... |
|
|
|
Konu |
|
|
|
|
Role-Playing Köşesi
