Şöyle ki evet Ereth Aragorn'un varisi oluyor. Aradan geçen zamanda 45 yıl kadar birşey. Aslında o kadar zamanda Aragorn'un ölmemesi gerekiyordu fakat birkaç değişikliliğin iyi olacağını düşündük. Birde olaylar hızlı geçiyor evet daha yavaş yapmaya çalışırız. Zaten 100 sayfalık bir hikaye olsaydı emin ol bu kadar kısa geçmezdik heryeri bizde isterdik herşeyi ayrıntılarıyla yazalım diye ama böyle oldu işte :)
Bence şimdiden adamının kim olacağını seçme. Sonradan epey bir seçme şansın olacak ;). Olaya eskilerden yenilerden girenler olacak...Ana baba günü yani :)
Emmafan, alınıyoruz ama :) İlgimi çekti. Fakat kitaba biraz daha bağlı kalamazmıydınız?(Örneğin Aragorn'un oğlunun ismi Eldarion)) ama yinede çok hoş olmuş''Şerefsizim bu benim aklıma gelmişti :)) ) msn ini alıyorum. Bu konu hakkında konusmalıyız..
Cüceler at yada midilli kullanmazlardı. Çünkü dağların derinliklerine göre değildi bu hayvanlar. Bu yüzden omuzlarında taşıyordu Ereth, Eomer’ i. Cücelerin gazabından kaçan orklar, dağın yamaçlarında kartallarca avlandılar. Marion’ un peşinden gidenlerse; orta dünya halkları tarafından görülerek planda çok büyük bir hata yaptılar. Efendileri onları yok etmeden önce son çığlıklarını atıyorlardı…
-“Koşun beyim, koşun!!” dedi Golin.
Ereth Eomer’ in güçlü bedeninin altında ne kadar hızlı koşabiliyorsa koşuyordu. En sonunda vahşi orkların çığlıkları bittiğinde durdular. Cüce ordusu Golin‘ in sancağına yavaş adımlarla gelmeye başladı. Ereth savaşın bittiğini anlayınca rahatladı ve oturmayı denedi lakin Eomer’ den yükselen umutsuz çığlık onu kendine getirmişti. Son hızla yola koyuldu. Her geçen dakika Eomer daha da soluyor ve omzundaki yaradan siyah mürekkebe benzer bir şey akıyordu. Golin ve Ereth cüce ordusundan önce ormanın çıkışına varmışlardı. Eomer’ in gözlerindeki ışıltı sönmek üzereydi. Son gayretleriyle iki lider dağın yamacından yukarı doğru tırmanmaya başladılar fakat yetişemeyeceklerdi. Çünkü her saniye Eomer’ in yaşamından kalma bir izi yok ediyordu. Son bir yutkunma sesi, ardından gelen soğuma… Ereth Eomer’ i omuzlarından indirdi. Daha dağı aşmalarına yarım günlük mesafe vardı ve Eomer ölmek üzereydi. Derken yukarıdan tiz bir çığlık cereyan etti. Tüm ormanı ve dağı titretmişti bu çığlık. Gecenin karanlığında bir ejderha gibi süzülen siluet hemen yanlarına kondu. -“Siz kimsiniz? Kendinizi tanıtın!”
-“Ben dağın kalbindeki kral Golin ve bu da Aragorn oğlu Ereth. Vatanımıza dönmekteyiz…”
-“Aragorn mu? Bu ismi biliyorum. Vakti zamanıyla Gandalf bana çok sözünü etmişti. Demek sen onun oğlusun? Bunu nasıl bilebilirim ki?”
O sırada Ereth sert bir hamleyle kılıcını kınından çıkardı ve ak pelerininin boynunu hafifçe öne doğru çekti;
-“Bu kılıcı bilir misin kartal efendisi? Bu kılıç karanlıklar efendisi Sauron’ u 2500 yıl boyunca sefil etti. Sonra da yok etti.” O sırada sağ elindeki kılıcı geri çekerek sol elindeki kolyeyi öne uzattı; “Peki ya bunu bilir misin? Bu Akşam Yıldızıdır. Kötülük onun parlaklığını örter. Şimdi bak ona.” Ve Akşam yıldızı tüm geceyi aydınlatıı.
-“Kötü olamayacağımı anlamışsındır umarım. Şimdi sizden bir ricam olacak; bu Eomund oğlu Eomer. Benim babam sayılır. Bir orkun attığı zehirli bir ok tarafından vuruldu ve ölmek üzere. Eğer Moria’ nın şifa salonlarına bir saat içinde ulaşamazsak sizi temin ederim ölümüne şahit olacağım.” Kartal hafifçe başını eğdi;
-“Aragorn oğlu Ereth, sizi selamlıyorum. Lütfen sizi Moria’ nın kapılarına götürmeme izin verin…” Ve gecenin karanlığına doğru üç lider savrulan pelerinleriyle göğe yükseldiler…