Açıkçası ben çokta iyi bir dizi potansiyeli görmüyorum yurdumuzda; ne zaman ki bol "duygu sömürüsü" yapan diziler başladı (Süper Baba vs.), dizi sektörü de ilk önce bu eğilime sürüklendi. İnsanları hüngür hüngür ağlatabilmek için ellerinden geleni yaptılar. Sonrasında sitcomlar çıktı meydana, herkeste bir sitcom takıntısı başladı. Ancak senarist olarak tanıdığım hocalarım var (Örneğin şu an ki tiyatro hocam Kubilay Zerener ve arkadaşım Çağlar Çetin, Büyümüşte Küçülmüş ve Ruhun Duymaz dizilerinin senaristleridir.). Dizi işinin Türkiye'de daha çok para amaçlı yapıldığını savunurlardı ve emek verdikleri senaryolarda duygu sömürüsünden uzak durmaya gayret ederlerdi. Şimdi gerçek anlamıyla en iyi diyebileceğim dizileri seçmekte çok zorlanıyorum. Sırf bu yüzden televizyon dizilerinden uzak duruyorum...