AION - Tıkla oyna


Kullanıcı Adı:
şifre:
şifreyi Anımsa
şifrenizi mi unuttunuz?     ÜYE OL

 Tüm Forumlar
 Kültür - Sanat - Bilim - Yaşam
 Sinema & Tiyatro
 babam ve oğlum
 Yeni Konu  Konuyu Yanıtla
 Yazıcı Dostu
Önceki Sayfa | Sonraki Sayfa
Yazar Önceki Konu Konu Sonraki Konu
Sayfa: / 6

metallic_white
Seçkin Üye



Turkey
İleti 420

İletim - 14/12/2005 :  23:56:43  Bilgileri Göster  Alıntı yaparak Yanıtla
alıntı:
tarafından yazılan:

İnsanların filme ağlamak için gittiğini düşünmeye başladım artık. Şu ana kadar okuduğum yorumların neredeyse hepsi "ağlatmayı başarması" üzerine kuruluydu. Bu da bende, sanki insanların ağlamaya ihtiyacı varmış, filme de bu nedenle gidiyorlarmış gibi bir izlenim oluşturdu. Bana mı öyle geliyor acaba?

Buna çeşitli yorumlar getirilebilir elbet, ben ihtiyacımız olduğunu düşünüyorum. Lakin bu demek değil ki filmlere -tabii bu filme de- ağlamak için gidilmelidir. Hatta bu durum "korku filmine korkmak için giden insanlar"ın yaptıklarından farksızdır. Genel olarak demişsin ancak en azından kendi mesajımın karşılığı olaraktan derim ki; film çok vurucu sahneler içeriyor. Çağan Irmak ciddi anlamda bu klasiğe yakın konuya çok derinden sahneler eklemiş. Ağlamamak için de gerçekten ya çok soğukkanlı ya da insan dışı bir yaratık olmak gerekiyor.

Ayrıca çoğu insanın da ilk olarak bu tepkiyi vermesi oldukça doğal bir durum. Demek ki büyük bir kısmı yaklaşık olarak aynı hislerle seyretmişler filmi. İşin tekniğine girmeden önce etkisinde kaldıkları duyguları açıklamaktan çekinmiyor insan ...

Omnia Aequo Animo Ferre Sapientis...

Kayıt Tarihi: 21/07/2002
Sayfanın En Üstüne Git

|KRONDOR|
Editör

Turkey
İleti 8269

İletim - 15/12/2005 :  01:11:14  Bilgileri Göster  Alıntı yaparak Yanıtla
İşte olaya bakışınız, filme niçin gittiğinizi belli ediyor. Filme ağlamak için gidiyorsunuz; çünkü ağlamazsanız insan değilsinizdir (bunu ben değil, siz söylüyorsunuz). Yorumlarda, herkesin işin teknik boyutlarına değinmesini beklemem tabii; ama her yorumda da "Kız arkadaşınızla gitmeyin, rezil olursunuz", "10 paket selpak bitirdim" vs. gibi cümleler görmek, filmin, bir nevi duygu sömürüsü yapmak için çekildiği izlenimini uyandırdı bende. Bana kalırsa, nasıl korku filmlerinde aniden önümüze atlayan yaratıklar filmi vasatlaştırıyorsa, duygusal bir filmde de "vurucu sahneler" filmi vasatlaştırır. Duyduğum kadarıyla da filmde, rolden çok sözler ön plandaymış. Yüzüklerin Efendisi filminde, Gandalf'ın düşüş sahnesinden sonraki Legolas'ın bakışına bilmem dikkat ettiniz mi? O bakışların seyirci üzerindeki etkisini yansıtabilmek için sayfalarca diyolog yazılması gerekirdi herhalde. Ama Legolas tek bir bakışla insanı etkilemeyi başarmış. Bence filmlerde olması gereken de budur. Elbette ben bunları filmi izlemeden söylediğim için, düşüncelerim doğruları yansıtmayabilir. Belki filmi izlersem görüşlerim de değişebilir. Ancak kimi zaman dışarıdan bakanın görüşleri/eleştirileri daha objektif, daha yapıcı olabiliyor.

Alper & Soner ERGÜL
Editör
asergul@oyunsitesi.com
Sayfanın En Üstüne Git

ozzzy
Seçkin Üye



Turkey
İleti 365

İletim - 15/12/2005 :  09:07:49  Bilgileri Göster  ozzzy'in MSN Messenger adresini görmek için tıklayın  Alıntı yaparak Yanıtla
Bu film henüz Bolu'ya gelmediği için seyretme imkanım olmadı ama izlenimlerime göre eğer ağlamak için gittiyseniz filmin güzel olduğu.
Özellikle de erkekleri ağlatan bir film olma özelliği var sanıyorum. Belki ben de babamı kaybettiğim için hüzünlenirim ve hatta bir kaç damla da gözyaşı dökerim kimbilir? Ama 10 paket selpak bitireceğimi hiç sanmıyorum.
Aslında beni en çok ağlatan film ''O şimdi asker'' filmi olmuştu. -Çok eğlenceli bir film, -çok güleceksiniz dediler ve gerçekten ben o filme gülmeye gitmiştim. Ama hiç de öyle olmadı. Depremde bütün ailesini kaybeden ve yaşadığı şehir yerle bir olan o askerin dudaklarından dökülen kelimeler beni çok duygulandırdı ve tutamadım kendimi,ağladım.
Bu biraz da sizin o filmde geçen olayları gerçek hayatınızla ilişkilendirmenizle ilgili diye düşünüyorum. Benim de 12 kasım 1999 depreminde bir çok tanıdığım kişi öldü veya evsiz kaldı.Şu an orada oturmuyorum ama çocukluğumun geçtiği mahalle yerle bir oldu. Sadece bizim oturduğumuz ev kaldı ortada sap gibi. Etrafında saklambaç oynadığımız apartmanlar yok şimdi. Köşedeki bakkal. Yanında kasap. Onun yanında terzi amca. Cami vardı karşıda,yeşil,koşup terleyince bahçesindeki çeşmeden su içtiğimiz. Yan apartmanın en üst katında balkonda her akşam akordiyon çalan bir amca vardı. Hiçbiri yok şimdi. Bunların hiçbirinin bir daha geri gelmeyeceğini bilmek çok acı veriyor insana.
İşte benim bir filmden çıkardıklarım bunlar ve gülmeye gittiğim bir filmden neden ağlayarak çıktığımın izahı.

ozzzy was here...!
Sayfanın En Üstüne Git

DharkjuNs
Seçkin Üye

Turkey
İleti 1037

İletim - 15/12/2005 :  13:11:03  Bilgileri Göster  DharkjuNs'in MSN Messenger adresini görmek için tıklayın  Alıntı yaparak Yanıtla
Sadece duygusaL filmlere ağlamak için gidebilirsiniz, kalkıpta ağlamak için bir Jim Carrey filmine gidemezsiniz.:)

Yunus YILMAZ (19/07/2005)


Sayfanın En Üstüne Git

metallic_white
Seçkin Üye



Turkey
İleti 420

İletim - 15/12/2005 :  15:47:09  Bilgileri Göster  Alıntı yaparak Yanıtla
alıntı:
tarafından yazılan:

İşte olaya bakışınız, filme niçin gittiğinizi belli ediyor. Filme ağlamak için gidiyorsunuz; çünkü ağlamazsanız insan değilsinizdir (bunu ben değil, siz söylüyorsunuz). Yorumlarda, herkesin işin teknik boyutlarına değinmesini beklemem tabii; ama her yorumda da "Kız arkadaşınızla gitmeyin, rezil olursunuz", "10 paket selpak bitirdim" vs. gibi cümleler görmek, filmin, bir nevi duygu sömürüsü yapmak için çekildiği izlenimini uyandırdı bende. Bana kalırsa, nasıl korku filmlerinde aniden önümüze atlayan yaratıklar filmi vasatlaştırıyorsa, duygusal bir filmde de "vurucu sahneler" filmi vasatlaştırır. Duyduğum kadarıyla da filmde, rolden çok sözler ön plandaymış. Yüzüklerin Efendisi filminde, Gandalf'ın düşüş sahnesinden sonraki Legolas'ın bakışına bilmem dikkat ettiniz mi? O bakışların seyirci üzerindeki etkisini yansıtabilmek için sayfalarca diyolog yazılması gerekirdi herhalde. Ama Legolas tek bir bakışla insanı etkilemeyi başarmış. Bence filmlerde olması gereken de budur. Elbette ben bunları filmi izlemeden söylediğim için, düşüncelerim doğruları yansıtmayabilir. Belki filmi izlersem görüşlerim de değişebilir. Ancak kimi zaman dışarıdan bakanın görüşleri/eleştirileri daha objektif, daha yapıcı olabiliyor.

Canım abim, kavram karmaşası yaşamışız epey . Yani birbirinden bağımsız yazdığım şeyleri, birbiri için desteklenmiş şeyler olarak ele almışsın; bu da çok farklı sonuçlar doğurmuş. Tartışmak niyetinde değilim lakin şu karmaşaları bir toparlamayı istiyorum...

"İnsanların ağlamaya ihtiyacı vardır" derken, filmden tamamen alakasızca söylemiştim ama sen "Madem ağlamaya ihtiyacımız var, ağlatan filmlere gideriz o zaman" şeklinde yorumlamışsın ...

"Vurucu sahne"lerden kastım da duygu ve oyunculuk olaraktan yoğun olan sahnelerdi. Örneğin o bahsettiğin Legolas'ın olduğu sahneye de vurucu sahne diyebiliriz. Umarım yeterince açıklayıcı olmuştur. Bu kadar tartışma üzerine git de bir izle hocam artık sen de ya ...

Omnia Aequo Animo Ferre Sapientis...

Kayıt Tarihi: 21/07/2002
Sayfanın En Üstüne Git
Sayfa: / 6 Önceki Konu Konu Sonraki Konu  
Önceki Sayfa | Sonraki Sayfa
 Yeni Konu  Konuyu Yanıtla
 Yazıcı Dostu
Hızlı Geçiş:

0.05 Snitz Forums 2000