AION - Tıkla oyna


Kullanıcı Adı:
şifre:
şifreyi Anımsa
şifrenizi mi unuttunuz?     ÜYE OL

 Tüm Forumlar
 Kültür - Sanat - Bilim - Yaşam
 Kitap & Dergi
 Zindandaki Kral (LOTR'un Devamı Niteliğinde)

Not: Bir yanıt gönderebilmek için kayıtlı olmalısınız.
Kayıt olmak için, burayı tıklayın!

Ekran boyutu:
Kullanıcı Adı:
şifre:
Biçem Modu:
Biçem: KoyuıtalikAltı ÇiziliÜstü Çizili Sola YaslaOrtalaSağa Yasla Yatay Çızgi Bağlantı EkleE-Posta EkleResim Ekle Kod EkleAlıntı EkleListe Ekle
   
Mesaj:

HTML KAPALI
Forum Kodu AÇIK
Smiley'ler (Yüz ifadeleri)
Gülümseme [:)] Büyük Gülümseme [:D] Karizmatik [8D] Utanmış [:I]
Dil [:P] Kötü [):] Göz Kırpma [;)] Palyaço [:o)]
Korsan [B)] 8 Nolu Top [8] Üzüntülü [:(] Utangaç [8)]
şaşırmış [:0] Kızgın [:(!] Ölmüş [xx(] Uykulu [|)]
Öpücük [:X] Onaylayan [^] Onaylamayan [V] Soru [?]

  İmzanızın eklenmesi için seçiniz.
Bu konuya abone ol.
    

K O N U      ı N C E L E M E
major İletim - 28/12/2005 : 19:37:43
Arkadaşımla ben amatör nitelikte Yüzüklerin Efendisi kitabına devam niteliğinde birşeyler çiziktirdik işte. Şuanda bayağı uzun oldu bile fakat iş benim hızıma bağlı. Deftere yazdığımızdan dolayı ben ne kadarını bilgisayara geçirirsem buraya o kadarını koyacağım. Görüşlerinizi ve eleştrilerinizi eksik etmeyin (Bazı yerler normal Lotr la çakışabilir bunun için hepinizden özür diliyoruz.)

--ZİNDANDAKİ KRAL--

Bölüm -1- Karanlığın Kuruttuğu Orman

Karanlığın içinden keskin bir ışık parladı. Fangorn'un derinlerinde Entlerin bile hakimi olamadığı en ıssız kuytularda eski Gondor Kralı Aragorn'un adını çok söz ettiren varisi Ereth Anduril'i savurdu. Vahşi orkların çığlığı her yanı sarmıştı. Mordor daki gazaptan kurtulmuş olan orklar buralar da kabileler halinde yaşıyorlardı. Fakat son zamanlar da Isengard'ın denetimini ele geçirmeye çalışmaları Ak Kule'nin derinlerindeki kralı uyandırmıştı.
Barbarca savaşan orkların acı ve nefret dolu çığlıkları arasında Ereth'in sesi duyuldu. Bir yandan ordusunu kontrol ediyor diğer yandan Anduril'i orkların bedenine saplıyordu.;

-"Eomer, çok kalabalıklar bu güce dayanamayız, Gondor'un askerleri üç gün üç gecedir savaşmakta. Askerler umutsuz ve yorgun, geri çekilmeliyiz."

-"Beyim, isteyin sizinle aylarca savaşayım yeter ki askerlerimiz omuz omuza ölsün."

-"Müteşekkirim lakin omuz omuza öleceğimiz gün bugün değildir."

İki lider aralarında konuşurken onlara doğru fırlatılmış okların farkında değillerdi.
İki ok yanlarından ıslık çalarak geçerken bir tanesi Ereth'in sağ bacağına saplandı.Ereth acıyla yüzünü buruştururken on kadar Gondor ve Rohan askeri kendilerini bu ok akının karşısına attılar. Oklar askerlerin bedenlerine çarparken her taraf çığlıklarla sallanıyordu. Diğer askerler de liderlerin etrafında toplanarak etten duvar ördüler. Eomer;

-"Beyim,yaralandınız. Buyurursanız geri çekilmeliyiz." Ereth'in kafasını evet anlamında
salladığını görünce;

-"Gondor'lular Rohan'lılar geri çekiliyoruz sancağımı izleyin. Isen nehrine doğru çekiliyoruz."


Bölüm -2- Madenlerden Ormanlara

Tüm kaçışmaların ayak sesleri ve orkların demir pençeleri havayı inletirken,Puslu Dağlar'ın derinlerinde duyulduğu söylenilen nefret sesi tüm patırtıyı bastırdı.Tüm savaş durmuştu, orklar ve insanlar sesin geldiği yere bakıyorlardı. İşte bütün seslerin bittiği o karanlık saniyede, Puslu Dağlar'ın yamaçların da, büyük fırtınaların
uğultusuna benzer ayak sesleri ve kalın zırhların birbirine çarpması duyuldu.
Savaş alanındaki hiçbir yaratık buna anlam veremedi lakin geceden gelen otuz kadar parlak balta orkların alınlarının tam ortasına saplanmıştı.Cücelerin nefret dolu hırlamaları ve insanların zafer çığlıkları orkları inanılmaz
bir dehşete düşürmüştü. Ereth baktığı her orkun üç saniyede kafasında bir baltayla yere düştüğünü görüyordu. İçini bürüyen cesaret duygusu Anduril'i savaş alanının yok edicisi yapmıştı.
Tüm savaşın yavaşladı son dakikalarda iki ork Ereth ve Eomer'i karanlığın
içinden gördü, ne kadar oklarının kaldığını bakan orklardan biri son zehirli okunu yayına tüm dikkatiyle yerleştirdi. Ereth kuzeyindeki orka doğru çevik bir hamle yaptığı anda ok gecenin karanlığını adeta
yararken, orkun başı keskin bir parlamayla yere düştü.
Acıyla inledi Eamund oğlu Eomer. Sol omzundaki keskin acı onu karanlığa
gömdü. Bunu gören Ereth geriye kalıp kaçmaya çalışan diğer orkuda Anduril'le doğradıktan sona Eomer'i geriye çekerek;

-"Dayan beyim Eomer Isen nehrine çekiliyoruz."

Orkların aralarından sel gibi geçen cüceler iki liderin geriye çekildiğini görünce saldırıyı hızlandırdılar. Yanında iki, geniş omuzlu cüceyle cücelerin en üzün boylu ve irisi olan Golin, Ereth ve omzundaki Eomerin yanına geldi.

-"Ulu Gondor Kralı Ereth, sizi gördüğüme çok sevindim. Dağlarımızın yamaçlarını tehtid eden ork akınına son vermeye çalıştığınız KartalEfendisi tarafından kulağıma çalındı. Ve minnettarlığımızı sunmaya geldik."

-"Yardımınız hayatımızı kurtardı, minnettarım lakin can dostum ve babam kadar
sevdiğim Eomer yaralandı. Saldırıyı durdurmak zorundayım."

-"Sizi anlıyorum, fakat atalarımızın daimi diyar Moria' da orta dünyanın en iyi şifa salonları vardır. Hanidir goblinlerle savaşırız
her ışıktan umudumuz kesildiğinde şifa salonlarımız bizi ışığa döndürür. İzin verin yarasına bakayım.

Ve cüce Golin yarayı uzun uzun inceledi.

-"Kafasız orkun attığı zehirli bir ok lakin tedavi tez olmazsa Isen Eomer'in kabri olabilir."

-"Eğer öyleyse cüce efendisi davetini seve seve kabul ediyorum."

Ve Kral Ereth karanlıkta Gondor orduları komutanı Marion'a seslendi.

-"Marion, Gondor ve Rohan orduşaro sana emanettir, tez gidesin. Altın konağa ve Miğfer Dibi'ne haber salın."

-"Emredersiniz Kralım."
5   S O N      Y A N I T L A R    (En Son İleti ılk Sırada)
_GaNdAlF_ İletim - 17/07/2008 : 20:11:25
Bütün hikayeyi bir dosya haline getirseniz bence daha iyi olur belki vardırda ben bilmiyorum okuması daha kolay olur bence. Ben ilk yazdığınız zaman okuyordum ama üzerinden zaman geçti bayaa. Gerçekten sürükleyici ve güzeldi..
DarthSelo İletim - 17/06/2008 : 02:56:06
Vay be 1 yıl falan olmuş, neler oldu bu süre zarfında neler..

Bi yerlerden başlayayım; öncelikle 2006-2007 eğitim öğretim yılı bitişinde biz bütün hikayeyi bitirmiştik kafamızda, hatta son bölümün güzelliği bizi öyle bi çekmişti ki sondan başlamıştık yazmaya:D Gelgelelim kitabın çok büyük bir bölümünün yazılı olduğu defter Baran' ın annesi tarafınfan kullanılmayan defter olarak sanılıp, okul sezonu bitimi temizliğinde çöpe atıldı:D

Biz de heves kırıp bir süre küstük hikayeyi yazmaya:( Ardından son verdiğimiz bölüm de bu bahsedeceğim maratona dahil olmak üzere, okul mokul dinlemeksizin 2 ay boyunca her gün hikayeyi daha da geliştirerek ve başlarıyla birlikte kökten biçemini değiştirerek bi 20 bölüm daha yazdık.. Major 4-5 bölüm hariç pek benimle braber kasamadı çünkü adam bu sene her normal insanın yapacağı gibi kendini össye adamış sorumluluk sahibi birisiydi:D son bölümü tekrar tasarladık ve aklımda kalanlarla tekrar yazdım, ardından ilk bölümleri geliştirdim, ara kısımları yazmayı bitirdim, sadece ufak detaylar kalmıştı..

Bu sefer bölümleri fiziksel b.kluk ihtimaline karşı bilgisayarda saklamayı uygun görmüştük:D sonra ne oldu dersiniz? Lanet bilgisayarım kafayı yedi ve kayıtsız şartsız formata maruz kaldı.. Bahsettiğim, bu ilk zamanlarda yazmaya başladığımız bölümlerin bile normalde verdiklerimizin 2-3 katı kadar uzatılmış halinden oluşan bir Zindandaki Kral' dır. Bu derece büyük bir veri kaybı beni yine heves kırıklığına sürükledi.. Ama artık ne öss var ne de kafayı yiyebilecek derecede eski bir bilgisayarım:D

Darthselo ve Major çok çok çok yakında (cuma günkü Opeth konserinden sonra:D) bütün bu olayların birikimiyle eski bölümlerin kapsam ve anlatım yönünden gelişmiş, kralı zindanından kaçmış, her zaman iyilerin kazanacağı, haftada bir yedeği alınan bir Zindandaki Kral' ın yazımına başlayacaktır haberiniz ola... Kendinize iyi bakın...
major İletim - 02/07/2007 : 15:10:03
Yorumlar için sağ olun. Öncelikle zaten elimizde bulunan kağıtlarda 22 bölümden daha fazlası var. Fakat henüz buraya geçirmeyeceğiz sanırım. Çünkü ayrı ayrı koyunda çok kopukluk oluyor. Daha bitirmek için çok yazmamız lazım. Birazda üşengeçlik oldu tabii :). Neyse zaten Sons of Hurin geliyor. Çıktığında onu okuyup gaza geliriz mutlaka :D.
HASS000 İletim - 02/06/2007 : 23:53:10
Evet bitmez bu efsane.. Devamı lazım.
Lafbilir İletim - 13/02/2007 : 19:23:23
Bütün bu hengameden çok ama çok uzakta,doğudölleri diyarı Rhun'da karanlık bir silüet engebeli arazide yolunu bulmak için çabalıyordu.Her zaman şanssız olduğunu düşünmüş ve sanki pesimist bir yaşantının kölesi olduğunu kabullenmişti.Biliyordu,soguk bu kadar devam ederse ve kendine sıcak bir barınak bulmazsa donarak ölecekti...

Barınak?
Bu söz aklına gelince gülümserdi hep.
Çünkü hiçbir zaman barınacak bir yeri olmamıştı.
En azından uzun süreli...

Kafasındaki soru işaretlerini yoksaydı,çünkü buna daha fazla devan ederse bir sonraki kervan sadece ejderha süvarileri tarafından parçalanmış cesedini bulacaktı.

Ath'galad;ırkına göre uzun sayılabilecek,gri gözlü ve sinirli bir cüceydi...Elbette ki diğer üç kardeşi gibi Moria parlak mithril pazarlama şirketinde gayet rahat çalışıp,bol bol bira içerek akşamları tüttürerek gezebilirdi moria madenlerinde! Ama mutlu olmak için bir sebebi vardı...

Çünkü uzun bir süre lanet olası Rhun diyarına gitmeyecekti!Moria hükümdarı o yüce taş heykeller üstünde halkına şöyle seslenmiş :


"Sevgili halkım!Az önce yüce Eldar'dan bir mesaj aldım!"
(Elf ve cüce halkının tatlı kıskançlıkları sanırım bu cücelerin biraz homurdanmasına sebep olmuştu.)
"Sessizlik!Halkımın geleceği için burda konuşuyorum ve bir kısa-sakallı cüce bile bana bakmıyor...Durin aşkına!KENDİNİZE GELİN ve BENİ DİNLEYİN!"
(Cüceler bu tok sesin çıkardığı kükremeyle kendilerine gelmişlerdi.)
"Önemli bir mesaj aldım ve hemen Ayrıkvadiye gitmem gerekiyor.Sizden istediğim kendinizi korumanız ve gerek görmedikçe dışarı çıkmamanız.Vaktim az.O yüzden ayrıntıları kutsal cüce divanıyla görüşeceğim.Şimdi gidebilirsiniz."
(Bu yarım yamalak konuşmadan tek anladıkları dışarı çıkmamaları ve cüce hükümdarını dinlemeleri olmuştu.Zaten bu dikbaşlı ırk için herhangi bir gün değildi...)

İçinden güldü,Ath'galad.
"Sen şuna Halbarath geldi desene!"

0.05 Snitz Forums 2000