|
Not: Bir yanıt gönderebilmek için kayıtlı olmalısınız. Kayıt olmak için, burayı tıklayın!
|
| K O N U ı N C E L E M E |
| efruz80 |
İletim - 22/05/2005 : 22:50:29 Ayip ya bir tanesi donmus cokbilmis demis. Asil kendisi cok bilmis arkadaslar! Benim buranin sahibiyle konusmam lazim, bu boyle olmayacak. Kazaz abi giriyor mu forumlara bilmiyorum ama mail adresini bilen var mi? |
| 5 S O N Y A N I T L A R (En Son İleti ılk Sırada) |
| zeggy_557 |
İletim - 31/05/2005 : 19:52:54 Hocam harcanmak ne kelime. scorpionfa kaç saatte yazdın bunları?
Not: İsterseniz size Ay'da kelepir arazi kiralayabilirim. 150.000. [TL değil. YTL hiç değil. AL(Ay Lirası)] |
| Generalll |
İletim - 31/05/2005 : 17:38:04 scorpionfa harcanıyosun buralarda yaa |
| metallic_white |
İletim - 31/05/2005 : 17:33:04 Bu senaryoları oyunlaştırıp Kaan Kazaz karakterini oynamak istiyorum; müsade eder mi Kaan abimiz acaba??? Şaka bir yana güzel yazmışsın scorpionfa eheheh |
| CrAzY_IVAN |
İletim - 26/05/2005 : 20:42:56 Vay canına, OS'da bir Steven Spielberg varmış da haberimiz yokmuş . Espritüel yaklaşımı, son kısımda çok iyi bağlamışız . |
| scorpionfa |
İletim - 26/05/2005 : 19:47:41 "Buranın Sahibi Kim?" Sc yapımcılık gururla sunar, yılın filmi!!! Yazan, senaryo, yapım vs. : Ben Os 'de herzamanki gibi sıradan bir gündür. Site sakinleri, yazarlar, üyeler, ziyaretçiler vs. oturmuş çaylarını yudumlamaktadır. Az sonra başlarına geleceklerden habersiz, geyik muhabbeti yapmaktadırlar. Kapıdan içeri biri girer ve "Buranın sahibi kim?" der: Senaryo 1: İçeri giren vergi memurudur. Elinde antika çantasıyla insanlara doğru yaklaşır ve sözünü tekrarlar. -Buranın sahibi kim? İçlerinden biri kalakıp, -Buyrun efendim yardımcı olalım. -Ben vergi memuruyum. Vergi borcunuz varmış efendim. -Ama nasıl olur, ee.. -Olmuş işte kardeşim. Bırak bu ağızları, ödeyim yoksa gerekeni yaparım. Bakın tabela vergisinin onaltıncı taksidini yatırmamışsınız, borcunuz 150.000 olmuş. -Tabelamı? 150.000 mi? Ama efendim, bizim tabelamız yok ki! ayrıca 150.000 TL ise azmış sorun değil. -Yok, beyefendi. YTL o. Ayrıca tabelanızda var. Bakın o girişte ki mavili yeşilli yazı sizin değil mi? -Eeee, şey... Yuhunuz yani... Aya "OS" yazıp, tabela niyetine kullansak o kadar tutmaz. Üstelik o yazı tabela değil ki! Banner. -Banner, manner.. Ben anlamam, biraz küçük yazsaydınız, ödeyin işte.. Birde suları tasarruflu kullanın bundan sonra. Ayıp beaa, barajda su kalmadı sizin yüzünüzden. -Ama beyefendi, biz su kullanmıyoruz ki?? -Ya, az harcayın dedik işte. Çöp verginizide ödememişsiniz, eklemek isterim. -Çöp mü? Çevre temizlik demek istediniz herhalde. Bisim ne çöpümüz olcak ki? -Hayır çöp dedim. Bi sürü mesaj siliyomuşsunuz forum mudur neydir ondan, üyeleri falan siliyormuşsunuz. Bunlar nereye gidiyor sanıyorsunuz? Belediye topluyor saat 10 dan sonra. Ayıp ayıp... Bak borcunuzu ödemiyosanız kapatmak zorundayım. Nerde benim mührüm... -Tamam ,tamam... Adam cebinden çarşaf gibi olan turuncu kağıtlardan birini çıkartıp, istemem yan cebime koy edasıyla cebine sıkıştırır. -Tamam borcunuz yokmuş, efendim. Bi yanlışlık olmuş sanırım... END
Senaryo 2: Kapıdan giren mafyadır. Dayı bir şekilde yürüyüp, filme adını veren meşhur sözü söyler: -Sahibi kim len buranın? Herkes birbirine bakıp, sen kalk dercesine işaret yapar. Adam sinirlenmiştir. Sözünü tekrarlar, ama bu sefer yer gök inler. Masadaki bardaklar şangırdar. -Kim dedim leeeen! Os sakinleri iteleye kakalaya içlerinden birini öne sürerler. -Bu.. bu .. buyrun efendim. -Jack abinin selamı var. Haftalık haracını istiyor. Duyduğuma göre burda oyun falan oynayıp yazı yazıyomuşsunuz. Yok öyle bedavadan oyun moyun... Biz oyun mafyasıyız. Harcımızı alırız. Sizde rahat edersiniz, bizde. -Jack te kim? Hangi Jack? -Şu karın deşen... Hatırlatıyım mı? (belindeki bıçağın ucunu gösterir) -Eeee tamam... Beyefendi... Hatıladım... (Os sakini dönüp diğerlerine bakar, hepsinin suratında söz birliği yapmışcasına "Hayır" kelimesini şekillenmiştir.) -Hayır, beyefendi. Bi haraç maraç veremeyiz... Adam eblinden tabancasını çeker... ÇAAAAT! Karanlıkta kalan iki çift göz: -Abi ne oldu? -Elinin körü... NE olacak olm. Elektrikler gitti. Yarım kaldı film. -Eee be abi. Ben dedim o kadar alalım bi jenratör diye.. -Len paramı var alalım, ayrıca o jenratör değil. JENARATÖR. END
Senaryo 3: Adam pazarlamacıdır. -Bakınız beyefendi bu elimde görmüş olduğunuz düdüklü tencere... Yemeğinizi yakmadan... -Yok beyefendi almıyoruz. İhtiyacımız yok. Bir OS yiz.. -Hmmm. O zaman tam size göre bi aletimiz var efendim. Bakınız şu makinaya oyunun ismini yazarsınız. Size inceleme, çözüm vs. bilgilerini verir. Kağıda döker. Dilerseniz web sitesine düzenleyip wweb sitesine aktarır. -Vaaay. Demek teknoloji o kadar gelişti haaa! Neler yapmış elin gavuru.. Bi bakalım. İşimize yarar. (Bir kaç dakika sonra satıcı kapıda belirir. Paraları sayaraktan hızla uzaklaşır) -Olm nereden açılıyo bu alet? -Ya fişe takıp şu dümeye bascan.. Aha işte böyle... Pufff efektiyle gökyüzüne dumanlar yükselir. -Öhöö, öhööö... Ne oldu yaw? -Ne olacak galiba dolandırıldık! END
Senaryo 4: Kapıdan giren sırandan bir oyuncudur. -Hadi kardeşim taşınıyoruz. Toparlanın. -Hönk? Ne? Kim? -Ya hadisenize... -İyide çay içiyoduk şurda. Ne taşınması? Neden taşınalım ki, şimdi durduk yere? -Sitenin dekoru çok eskidi. Beğenmiyorum artık. Değiştirelin. Ama önce başka bir yere taşınalım, sonrasını düşünürüz. -Beyefendi, bi bura için çok emek verdik ama. Baksana avize, duvarlar, dekor falan tek tek kendimiz yaptık. -Yok kardeşim beğenmedim. Taşınalım. -İyi sen bilirsin ama daha yapacak tonla işimiz var. Çay içtiğimize bakma, yorulduk biraz dinleniyorduk. (Masadaki bir yığın kağıdı göstererek) Daha bunların işi bitmedi. Nasıl olur? Nasıl yaparız? Vakit bulamıyoruz ki. -Yapın işte kardeşim. Ben öyle istiyorum. Hem bak o masa bile eskimiş. Değiştirelim. -İyide o masa sayesinde biz her işimizi hallediyoruz. Onu değiştirmekle harcayacağımız vakit yüzünden çok aksaklıklar yaşarız. Üztelik o masada çok emeğimiz geçti. -Ya değiştirelim işte. Uzatmayın. -Ama efendim nereye taşınalım? Ne iş yapacaz? -Çorap, terlik, çamaşıra falan satacaz! Töbee... Yaw ne beileyim taşınalım düşünürüz bir şeyler. -İyi de o zaman öneriler sunun efendim. Şöyle yapalım, böyle yapalım diye tekliflerde bulunun. Hadi Yapın demekle yapamayız ki, ne yapacağımızı bilmeden. Üztelik biz o kadar buraya emek verdik. Gel sende aramıza katıl, biraz emeğin geçsin. O zaman fikirlerini sunmakta haklı sayılabilirsin. -Yapın işte o kadar. Ben kamyon çağırmaya gidiyorum. Sizde toparlanın. Adam arkasını dönüp giderken OS sakinlerinin hepsinin kafasında birer soru işareti belirmiştir.
END
Not: Bu filmdeki, şey yani yazıdaki olaylar, kişiler vs. tamamen hayal ürünüdür. Gerçekle uzaktan yakından hiç bir ilgisi yoktur. Başlığa bakınca, aklıma gelen ilginç senaryoları paylaştım. Umarım eğlenmişsinizdir. |
|
|
|